Sağlık

Uzman isimden Ramazan tüyoları

Zübeyde ÖZLÜ/HERKES DUYSUN

BURSA (İGFA) – Ramazan ayının gelmesiyle birlikte oruç tutanlar heyecanlar iftar menülerine odaklanmaya başladı. Fakat uzmanlara göre sahur, Ramazan ayında iftardan daha büyük önem arz ediyor.

Konu ile ilgili Herkes Duysun’a yaptığı değerlendirmede Ramazan ayında beslenmeye, diğer zamanlardan daha fazla dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizen Diyetisyen Ecem Nur Yüceer, sağlıklı ve doğru menülerin oluşturulması halinde Ramazan ayında kilo vermenin de mümkün olduğunu söyledi.

Ramazan ayında kilo vermek mümkün! Diyetisyen Ecem Nur Yüceer, konuyla ilgili Herkes Duysun’a açıklamalarda bulundu.

“SAHURSUZ OLMAZ”

Oruçlu kişilerin gün içerisinde açlıkla mücadele edebilmeleri ve günlük enerji ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için sahur öğününü asla atlamamaları gerektiğini vurgulayan Yüceer,

“Öncelikle sahursuz olmayacağını söylemek istiyorum. En azından uykumuzdan 30 dakika ayırıp gün içerisinde enerjimizi ve metabolizmamızı korumak için sahura kalkmamız gerekiyor. Sahura kalkmak kadar sahurda ne tüketeceğimiz de önemli. Sahurda mümkün olduğunca susuzluk hissi yapmayan, aşırı yağlı ve tuzlu besinler yerine bizi tok tutacak besinlerden oluşan bir menü tüketmeliyiz. Bunlar bir kahvaltı menüsü olabilir ya da yulaf ve süt ile geçirilen bir menü de olabilir. Önemli olan dengeli bir öğün içermesidir.” ifadelerini kullandı.

KABIZLIK SORUNUNU OLANLARA MENÜ TAVSİYESİ

Ramazan aylarında beslenme değişikliği dolayısıyla kabızlık sorununun da görülebildiğini hatırlatan Diyetisyen Ecem Nur Yüceer, “Bunun için bağırsakları destekleyici (lifli gıdalar) ve mutlaka su içeriği de zengin olan besinler tüketilmelidir. Süt, peynir, yumurta gibi proteinli besinler tercih edilebilir. Zeytin yerine ceviz, badem gibi yağlı tohumlar içeren kahvaltılık menü; beyaz ekmek yerine tahıllı ekmekler ve salata ile sebzeler de tüketilmelidir.” şeklinde konuştu.

“İFTARDA İKİ AŞAMALI BESLENİLMELİ”

İftarda mideyi yormayacak besinlerin tüketilmesi gerektiğinin de altını çizen Yüceer, “İftarımızı hurma, zeytin gibi besinlerle açabiliriz. İftarda bizim genellikle önerdiğimiz iki aşamalı iftar yapılmasıdır. Bunun da sebebi hızlı şekilde yemek yemeyi önlemek ve iftar sonrasında oluşabilecek hazımsızlığın önüne geçebilmektir. Orucumuzu açtıktan sonra bir çorba veya salata ile ilk aşamayı tamamlayıp sonrasında 10-15 dakika ara verilmelidir. İkinci bölümde ise mideyi yormayan ana yemeğe geçilebilinir. Ana öğünde de porsiyon kontrolünü sağlamalıyız bu da kilo kontrolümüz açısından oldukça önemli.” dedi.

“SAHURDA HIZLI VE BOL SU TÜKETİMİ DOĞRU DEĞİL”

Uzun süreli susuzluk için sahurda birden bire bol miktarda su içilip midenin tıka basa su ile doldurulmasının doğru olmadığını kaydeden Yüceer, “Su tüketimi doğru yapılmalı. İftardan sahura kadar 2,5 litreye yakın su tüketmeliyiz. Bunu da bir anda değil, belirli aralıklarla yapmalıyız. Mineral açısından zengin olan maden suyu tüketilebilir. Bazı içecekler de (çay, kahve vs.) suyu vücuttan uzaklaştırmamızı kolaylaştırıyor. Bu tür içecekleri içtikten sonra birer bardak su içilmelidir.” ifadeleriyle oruç tutan vatandaşları uyardı.

“RAMAZANDA KİLO VERMEK MÜMKÜN”

Doğru yöntemler kullanıldığında Ramazan ayında kilo vermenin de mümkün olduğunu belirten Diyetisyen Ecem Nur Yüceer, bu konuda en önemli şeyin doygunluk hissi geldiğinde yemeği bırakmak olduğunu kaydederek şu ifadeleri kullandı:

“Ramazan’da kilo vermek mümkün ama burada dikkat edilmesi gereken şeyler var. Özellikle pişirme yöntemleri ve porsiyon kontrolü çok önemli. Sahurda kızartmalar, yağlı yiyecekler yerine dengeli bir öğün hazırlanırsa daha yararlı olacaktır. Büyük bir porsiyon yemek yerine az miktarda dengeli porsiyonlar tüketilmelidir. Doygunluk hissine ulaştığımızda yemek yemeyi bırakmalıyız. Burada en önemli etkenlerden diğer ikisi ise su tüketimi ve egzersizdir. Zaten gün boyunca hareketsiz kalıyoruz (bazı çalışma grupları hariç), iftardan 1-2 saat sonra yapacağımız yarım saatlik egzersiz kilo verimine destek olabilir. Ramazan’da bizim önüne geçemediğimiz tatlı tüketimi de söz konusu. Burada ise meyve tatlıları ya da sütlü tatlılar tüketilmelidir. Ayrıca tatlı tüketimi sıklığı haftada bir veya iki şeklinde olmalıdır.”