Yabancı dil eğitimi için önemli adım
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer CNN Türk’te Hakan Çelik’in konuğu oldu. Bakan Özer “Bunu halledeceğiz. Çalışmalarınız da nihayetlendi. Artık metodolojiyi, öğrenme yaklaşımını değiştireceğiz. İnşallah ilk uygulamaların da yaz okullarında deneyeceğiz. Yaz okullarında aldığımız geri beslemelerle inşallah 2022-2023 Eğitim Öğretim yılında bu bulguları eğitim sisteminde kullanacağız. Bunu ilk defa kullanacağız. Şu anda İngilizce ile başlıyoruz. Daha sonra Arapçayı da dahil edeceğiz. Sonra Fransızca, Almanca yaklaşımlarını geliştireceğiz. Ama öncelikle büyük öğrenci kitlesinin almış olduğu İngilizce problemini halletmemiz gerekiyor” dedi.
Öğretmenlerin son derece fedakar olduğunu aktaran Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, “Devasa eğitim sistemine sahibiz. Eğitim sistemimizi normalleştirmeden Türkiye’yi normalleştirmemiz mümkün değildi. MEB bu anlamda çok büyük görev ifa etti. 2021-2022 eğitim öğretim dönemini yüz yüze eğitimle tamamladık” dedi.
Yazın öğrencileri yalnız bırakmadıklarını kaydeden Özer sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunu halledeceğiz. Çalışmalarınız da nihayetlendi. Artık metodolojiyi, öğrenme yaklaşımını değiştireceğiz. İnşallah ilk uygulamaların da yaz okullarında deneyeceğiz. Yaz okullarında aldığımız geri beslemelerle inşallah 2022-2023 Eğitim Öğretim yılında bu bulguları eğitim sisteminde kullanacağız. Bunu ilk defa kullanacağız. Şu anda İngilizce ile başlıyoruz. Daha sonra Arapçayı da dahil edeceğiz. Sonra Fransızca, Almanca yaklaşımlarını geliştireceğiz. Ama öncelikle büyük öğrenci kitlesinin almış olduğu İngilizce problemini halletmemiz gerekiyor. Kronik sorunlarımız yok. İyiye herkesin erişimini artırmak istiyoruz.
Yaz okullarıyla ilgili seçenekleri artırabiliriz. Öğrencilerimizi yazın yalnız bırakmamak istiyoruz.
Bizim öğrencilerimizin diğer ülke öğrencilerinden farklılıkları olacak. Bu coğrafyalarda neler oldu, hangi hadiseler yaşandı. Okuryazarlığın artması gerekiyor. Okul kütüphanelerinde hedefimiz 100 milyon kitap. Kütüphaneleri okulların kalbi yapmak istiyoruz.
Teknolojiye hayır diyebilmemiz mümkün değil ama rasyonel şekilde kullanmamız gerekiyor. Toplam 855 bin sınıf var. Ama onu çok farklı bağlama taşıyıp gece gündüz teknolojiyle hemhal olmasını sağlarsak başka problemlere yol açılır. Okullardaki internet hızımızda hiçbir sorun yok.
Kovid sürecinde dijital okuryazarlık farkı ortaya çıktı. Uzaktan eğitimden yararlanma herkes için eşit olmadı. Biz bakanlık olarak mesleki, liderlik gelişimleri için odağımızda eğitimlerimizi sürdürüyoruz.
Tüm dünyada engelli kardeşlerimizin eğitime katılması için kaynaştırma sürecidir. Hafif engellilerde eğilim budur. Türkiye’de aynı modeli takip ediyor. Bu şekilde olmayan öğrencilerimiz için de özel eğitim okulları, özel eğitim anaokullarımız var. Engelliler için inanılmaz imkanlarla kardeşlerimizin, ailelerimizin yanında oluyoruz. Arzla ilgili sorunumuz yok. Kıta Avrupasındaki çoğu ülkeden bile imkan sağlıyoruz.”